Eğitim?? sistemimizde?? onuncu sınıfta alan seçimi yapılır. Matematik-Fen (MF), Türkçe-Matematik (TM), Türkçe-Sosyal (TS) ve dil alanlarından biri seçilir.
İşte bu kritik anda “anne ben TS’ci oldum” cümlesi, çocuğunun en yüksek başarıları kazanıp tez yoldan köşeleri dönmesini isteyen annelerde “anne ben kötü yola düştüm“le benzer bir etki yaratır.
Annelerin hayalinde evine kimin girip çıktığı belli olmayan alkolik bir genç, evine kimin girip çıktığı belli olmayan bir hayat, mezuniyetten sonra saçı başı dağınık bunalımda bir işsiz belirir.
Hemen falanca teyze, filanca hocaya başvurulur. Aslında çalışsa yapabileceği, zeki ama tembel olduğundan dem vurulur. Falanca üniversitenin düşük puanlarından, filanca bölümdeki fırsatlardan bahsedilir. Baba devreye girerek MF yazarsa araba alacağına söz verir.
Aynı durum çoğu zaman TM’ciler için de geçerlidir. Yine de TM kötünün iyisidir. Hatta bir ihtimal hukuk okunup köşe dönülebilir. Evet, TS’ci olacağına “bari” TM’ci olunmalıdır.
1970’lerde Türkiye’de doktor, avukat ve inşaat mühendislerinin köşe dönebildiği zamanlarda yetişmiş anne babalar, o dönemin kurallarıyla TS batağına düştü zannettikleri çocuklarını kurtarmak için ellerinden geleni yapacaktır.