LYS soru kitapçığı açılınca yaşananlar

 

Her yıl bu zamanlarda milyonlarca genç, LYS soru kitapçığıyla tanışır. Saat tam 10:00’da açılan milyonlarca kitapçık, onlara korkuyla bakan milyonlarca gence unutulmaz anlar yaşatacaktır.

***

Bir genç kitapçığı ilk açtığı anda nabzında bir artış görülür. Ve hayatı bir film şeridi gibi gözünün önünden geçmeye başlar:

Beşinci sınıftayken ne kadar da mutludur. Koşup oynamış, hoplayıp zıplamış, bağırmış çağırmıştır. Bu mutluluğun nedeni, LYS’ye daha 8 yıl olmasıdır.

Altıncı sınıfta, yaramazlık yapabilecek kadar büyük, yaramazlık yaptığında büyükler tarafından affedilecek kadar küçüktür. O da bu avantajı sonuna kadar kullanmıştır. Üstelik LYS’ye daha 7 yıl vardır.

Yedinci sınıfta erkekler  kızlardan boy olarak geri kalmış olmanın hüznüyle üzülmüş, okulun camını futbol topuyla kırmanın haklı gururuyla sevinmişlerdir. Dişilik hormonları tarafından ele geçirilmemiş çoğu kız ise spor ve tiyatro faaliyetlerinde adeta şov yapmaktadır. LYS’ye 6 yıl kalmış olmasının rahatlığı çok bellidir.

Sekizinci sınıfta faaliyetlerden koparılan, kurslara kapatılan genç kişi,  tropikal ormanında mutlu mesut yaşarken şehirde satılmak üzere kafese kapatılan bir papağanın şaşkınlığını yaşamıştır. Yine de TEOG, bir LYS değildir.

Dokuzuncu sınıf, sınav sonrası tatil kampı gibidir. Yeni insanlarla tanışılır. Dersler zaman zaman, hiçbir zorlama olmadan, ilgi çekici gelebilir. Bu güzel hayat, LYS’ye koca bir 4 yıl olmasıyla direkt ilgilidir.

Onuncu sınıf, artık bir sevgili bulma çalışmalarının zirveye, ders çalışma isteğinin dibe vurduğu yıldır. Alınan berbat notlar ana babaları üzse de, LYS’ye daha 3 yıl olması sayesinde ailedeki birlik ve beraberlik ortamı devam etmektedir.

On birinci sınıfta genç kişi, mezbahada kesim sırasını bekleyen ineğin endişesini taşımaya başlar. Artık ona huzur yoktur. Çember daralmaktadır. Artık İngilizce kursuna, basketbola, tiyatroya, uzun yaz tatiline, gezmeye tozmaya, film izlemeye, oyun oynamaya ara vermelidir. LYS’ye 2 yıl kalmıştır.

***

On ikinci sınıf, cephenin en ön saflarıdır. Kaçış artık imkansızdır. Etraftan top, gülle, mermi ve şarapnel parçaları yağmaktadır.  En iyi arkadaşlar rakip haline gelir. Sevgililer bozuşur. Ana babalar kapışır.

Çok iyi öğrencilerde en iyi olmanın, iyilerde çok iyi olmanın, orta seviyelerde iyi olmanın, kötülerde orta olmanın, berbat ötesi olanlarda bari kötü olmanın hayali, çabası ve stresi yaşanır.

Genç kişi psikiyatrist, uyarıcı ilaçlar, dikkat dağınıklığı, depresyon, özel ders, ders ofisi, etüt merkezi, özel eğitim merkezi, VIP dershane, yazar-eser, soru tipi, şıklardan gitme, ezber teknikleri, mental aritmetik kavramlarıyla tanışır.

Çünkü LYS’ye 1 yıl kalmıştır.

***

Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bu düşüncelerden sonra genç kişi, okuduğunu anlayamaz hale gelmiştir. Sayaç işlemektedir. Kaybettiği her saniye aleyhinedir. Zaten yarım yamalak öğrendiği şeyler kafasından uçuvermiştir.Her sorunun bir tuzak olduğunu düşünür. İki kere ikinin dört ettiğinden bile şüphelenir hale gelir.

ÖSYM’nin açıkladığı istatistiklere göre öğrenciler, bu kadar çaba, zaman ve masraftan sonra, 50 matematik sorusundan ortalama 10, 30 fizik sorusundan ortalama 5, 56 Türkçe/Edebiyat sorusundan ortalama 19 tanesini yapabilmektedir.

***

Sınav bittiğinde genç kişi, artık bilgi ve öğrenme adına her şeyden nefret etmiş durumdadır.

Spor veya sanat kariyeri olanlar zaten bunu çoktan feda etmişlerdir.

Elinde girişimciliği ve sosyalliği olanlar, bunların işe yaramaz, hatta zararlı olduğu konusunda ikna edilmişlerdir.

LYS soru kitapçığı, milyonlarca farklı yeteneğin, kişiliğin, beynin eğitimini tek bir sınavın şekillendirmesine izin veren gaddar bir eğitim sisteminin suç aletinden başka bir şey değildir.