Daha iyi bir dünya hayali kuran bir genç, birazcık çevrecilikten, siyasetten, dürüstlükten, idealizmden ya da gönüllü işlerden bahsetmeye kalksa hemen susturulur.
Dünyayı o mu kurtaracaktır? Önce kendini kurtarsın’dır. Bu kafayla giderse aç kalacak, yamalı pantolonlar giyecek, doktor ve avukat arkadaşları onunla dalga geçecek, hatta belki de hapislerde sürünecektir.
Aslında ana babaların alaycı ve umut kırıcı tutumlarının altında kendi umutsuzlukları ve korkuları yatar. Gençken onlar da kurtarmaya çalışmış ve başaramamışlardır. Üstelik dünyayı kurtarmaya kalkanların çoğunun başına hiç de iyi şeyler gelmemiştir. En iyisi bir kenarda durup kendini kurtarmaya çalışmaktır.
***
Peki, bir genç gerçekten dünyayı kurtaramaz mı? Ve daha iyi bir dünya arayışı, ana babaların düşündüğü gibi sadece tehlikeli ve yasak yollardan mı geçer?
Böyle düşünmeyen yüz binlerce insan, bir şeyleri daha iyi yapmak için uğraşıyor. Üstelik yaptıkları iş, kişisel çıkarların çok üstünde olduğu için büyük başarı ve sempati kazanabiliyorlar.
Bunlardan son yıllarda en çok konuşulanı ise bir kaç Amerikalı girişimci ve mühendisin ortaya çıkardıkları bir otomobil, daha doğrusu otomobil ötesi bir araç: Tesla.
Tesla, elektrikli bir otomobil. Üç yıl önce üretimine başlandı, ve dünyayı şimdiden çok değiştirdiği söyleniyor.
***
Aslında dünyada elektrikli otomobiller çok önceden üretilmeye başlanmıştı. Ancak üreticilerin bunları geliştirmekte acele ettiği pek söylenemezdi. Nasıl olsa 100 yıl yetecek petrol vardı.
Otomobillerin ve diğer benzinli/dizel araçların atmosfere yılda 10 milyar ton karbondioksit boşaltması, bunların sera etkisine neden olması, havanın ısınması, iklimin değişmesi, toprakların çölleşmesi, hayvanların nesillerinin tükenmesi, kirlenen havanın canlılarda türlü sağlık problemleri yaratması pek acil durumlardan sayılmazdı.
İşi yavaştan alan şirketlerin ürettikleri otomobiller ya kullanışsız, ya aşırı pahalı, ya aküsü çabuk biten ya da uçuk kaçık tasarımlı dostlar alışverişte görsün cinsinden otomobillerdi.
***
İşte böyle bir anda Tesla Motors şirketi, Model S’i çıkardı. Model S çok güzel bir tasarımdı ve BMW, Mercedes ve Audi’nin lüks otomobilleriyle karşılaştırılıyordu. Tesla pahalıydı ama rakiplerinden çok fiyat farkı yoktu.
Ancak Tesla’nın artıları çoktu. İnanılmaz hızlanma değerleri veriyordu. 0-100 km/h hızlanması 2.8 saniye ile Ferrari ve Lamborghini’nin en iyi modelleriyle başa baştı.
Bir anda Youtube, Tesla ve çeşitli süper spor otomobillerin ikili yarış videolarıyla doldu. Tesla, 1 ileri 1 geri vitesli elektrik motoruyla inanılmaz bir sürat yaşatıyor ve rakiplerinin çoğunu geride bırakıyordu. İnsanlar Tesla’ya büyük sempati beslemeye başlamıştı.
Üstelik bu süper hızlı otomobilin motoru rakipleri gibi otomobilin yarısını kaplamıyor, iki tekerlek arasına sığıyordu. Diğer sıradan otomobillerde olan binlerce parçaya Tesla’da gerek yoktu. O nedenle olağanüstü bir sadelik, sorunsuzluk, ferah iç mekan ve devasa iki adet bagaj aracı iyice benzersiz kılıyordu. Dahası, mükemmel bir iç tasarımı olan bu spor görünümlü araç tam yedi kişilikti.
***
Peki bütün bu performansın maliyeti neydi? Yani Tesla “kilometrede kaç kuruş yakıyordu?” Cevap şaşırtıcıydı: Gerekirse sıfır lira!
Evet, Tesla’lar istenirse yüzlerce Supercharger istasyonundan ücretsiz şarj edilebiliyordu. Tesla’nızı, güneş enerji sistemleriyle donanmış istasyona park ediyordunuz ve siz yemeğinizi yerken bataryanın yüzde 80’i 40 dakika içinde doluyordu. Bataryanın ne kadar dolduğunu da cep telefonunuzdaki uygulamadan takip ediyordunuz.
Eğer evinizden şarj ederseniz de normal bir otomobilin beşte biri kadar maliyeti ancak vardı.
***
Böyle bir otomobilin gücü, yolcu kabinin altına yerleştirilmiş binlerce kalem pilden geliyordu. Bu tasarım hem aracın yol tutuşunu artırıyor, hem rüzgar direncini azaltıyordu. Bu iş için Panasonic firmasıyla birlikte devasa bir fabrika kurulmuştu.
Tesla, bu büyük şarj kapasitesi sayesinde 500 km’lere varan menzile ulaşmıştı. Bu, rakiplerinin üç katını geçiyordu. Tesla bunu yapabilmişti, çünkü aracı sadece elektrik motorlu, rekor derecede aerodinamik ve hafif şekilde tasarlamışlardı.
Araçta çok iyi çalışan bir otomatik pilot sistemi ile birlikte öyle güvenlik önlemleri vardı ki, Amerikan Karayolları Güvenlik İdaresinin yaptığı testlerde ülkede bugüne kadar test edilmiş en güvenli otomobil olduğu ortaya çıktı.
***
ABD’de, Çin’de, Avrupa’da aralarında Hollywood yıldızları, ünlüler, zenginler de olmak üzere çevre duyarlılığı ve ortalamanın üstü geliri olan pek çok kişi akın akın Tesla almaya başladılar. Bu sadece bir otomobil değildi, bir anlamdı. Tesla müşterileri, Tesla işçileri veTesla mühendisleri ile birlikte adeta bir fanatizm içinde hareket ediyorlardı.
Tesla CEO’su otomobillerinden bahsettiği kadar alternatif enerji ve çevre sorunlarından ve çözümlerinden alnı açık bir şekilde söz edebiliyordu.
100 yıldır üretim yapan, yılda 10 milyon araç üreten General Motors’a 50 milyar dolar fiyat biçilirken, yılda 50.000’lik kapasitesi olan Tesla Motors’un değeri 30 milyar doları aşmıştı.
***
Teslacılar çok çalıştılar, büyük riskler aldılar ve uzun süre para kaybettiler ama insanların bakış açılarını değiştirdiler. Elektrikli otomobillere prestij kazandırdılar. Diğer otomobil üreticileri de elektrikli araç üretme baskısı altına girdiler ve birbiri ardına modeller çıkarmaya başladılar. Bu, sera gazlarının tehdidi altında hızla yıkıma uğrayan doğa için küçük de olsa bir umut ışığıydı.
Arabalarının gördüğü büyük ilgi, elektrik şarj istasyonlarının artışı ve eletkrikli otomobil kavramının yaygınlaşması ile rahatlayan Teslacılar şimdi harıl harıl üçte bir fiyatına, daha geniş kitlelerin alabileceği yeni bir model üzerinde çalışıyorlar.
Tesla’yı tasarlayan, üreten, alan bütün bu insanlar ise dünyanın kurtuluşuna küçük de olsa bir katkı vermiş olmanın mutluluğunu yaşıyor.