Her gencin korkulu rüyası: İDMVKUUAODAYSTYKDY Sendromu

 

İDMVKUUAODAYSTYKDY-S, yani “İki Dakika Mola Verip Kanepeye Uzanır Uzanmaz Aniden Odaya Dalan Anneye Yakalanıp Sürekli Tembellik Yapan Kişi Damgası Yeme Sendromu“, şüphesiz günümüz gençlerinin sağlığını tehdit eden en önemli olgulardandır.

Tembellik etiketi, gencin hayatında bir ömür boyu sürecek bir kara lekedir. Yakalanma olayından haftalar, aylar, hatta bazen yıllar sonra, en ufak bir olayda annelerin, “zaten belliydi, her fırsatta yan gelip yatıyordun, bunlar başına hep tembelliğin yüzünden geliyor” dedikleri görülmüştür. Bazı vakalarda annelerin olaydan 7 yıl sonra tembelliği hatırlattıkları rapor edilmiştir.

Yakalanmamak için bazı gençlerin kapıyı kilitledikleri görülür. Ama bu anneler için içeride kötü bir şeyler olduğunun kanıtı olmaktan başka bir işe yaramaz.

Anne iki dakikalığına yatmıştım demek de faydasızdır; tembellik suçuna bir de yalancılık eklenmiş olur. Yemin etmek ise saygısızlığa girer.

Kanepeye uzanırken örtü olarak açık bir test kitabı koymak kuşku yaratır. Tembellik yapmaya eğilimli olunduğu gibi, ders çalışma konusunda da lakayt olunduğunun göstergesidir.

***

Özünde iyi kimseler olan annelerin en büyük korkusu yavrularının aç ve işsiz kalması, kötü yola düşüp kurda kuşa yem olmasıdır.

Aslında anneler çok da haksız değildir, ortam kötüdür ve neler neler olmaktadır. Ekonomi zaten felaket haldedir. İnsanlık ise ölmüştür.

İşte bu ahval ve şerait içinde bir anne çoğu zaman yavrusunu yangından tek başına kurtarmaya çalışan bir kahraman durumundadır.

Ancak burada sorulacak soru, yangından kurtulmak için hangi yöne gidileceğidir.

***

Yana yakıla bir kurtuluş umudu arayan bu saygıdeğer annelere çözüm yolunu, beyaz önlük giymiş bilirkişiler gösterir: Eğer çalışır, en iyi liseyi, en iyi üniversiteyi kazanırsa, çocuğu kurtulacaktır. Her çocuk özeldir; o nedenle özel okula, özel derse, özel dershaneye onlara özel fiyatlar ve kampanyalarla gitmesi şarttır. Artık çocuğun özel hayatı olmamalıdır. Özel zamanında ise çalışması, özellikle de test çözmesi kurtuluşun anahtarı olacaktır.

Kurtuluş ışığını alnında hissetmiş anne, sınav endüstrisinin açtığı yolda, kurduğu ülküde hiç durmadan yürümeye and içer. O andan itibaren yemeyip, içmeyip  çocuğunun eğitimi?? için çırpınacaktır.

***

Ancak çocuğunun bünyesi tedaviyi reddetmektedir. İlginç bir şekilde, hayatlarının bir daha yaşanmayacak bu en güzel çağındaki gençler, sekiz saat dünyanın en sıkıcı derslerini gördükten sonra, okuldan gelip bir de yatana kadar 6 saat daha test çözmek istememektedirler. Hatta, anlaşılmaz bir şekilde, haftasonlarını arkadaşlarıyla birlikte geçirmeyi tercih etmektedirler.

Bu durum ise kurtuluşa odaklanmış anneyi bir çözüm arayışına sevk eder. Önce özendirir, sonra ikna etmeye çalışır, olmadı kızar, endişelenir, korkar, midesi bulanır, başı döner, paniğe kapılır ve envai çeşit duygudurumsal ve oturçalışbenimasabımıbozmasal bozukluklar başlar.

Anne artık annelikten çıkmış, sadece çocuğunun test çözmesinden beslenen bir canavar haline gelmiştir. Her konu oraya saplanır, her konuşma önce nasihat vermeye, sonra iğnelemeye en sonunda bozuşmaya ve soğumaya çıkar. Evde hayatın tadı tuzu kalmaz. Genç kişi, bırakın evde ders çalışmayı, eve girmeyi bile istemez hale gelir.

***

Modern tıp bu duruma çare bulamazken, halk arasında bir kocakarı ilacının bu işe çare olabildiği görülmüştür.

O da basitçe, kitapları alıp oturma odasına gitmek, üzgün bir şekilde anneye sarılmak ve kafayı annenin kucağına koyup sızlanarak annenin saçı okşamasını beklemektir.

Yavrusunun kokusunu alan anne, önce bir tereddüt geçirir, sonra bir karmaşa yaşar, eli yavaşça onun saçlarına dokunur. Önce beceriksizce, sonra şefkatle okşamaya başlar ve evet, anne özüne döner. Annelik duyguları zincirlerinden kurtulur ve benim çocuğum en başarılı çocuk olsun, sınavlardan şu kadar puan getirmişti annesi, lanet olsun derslere benim yavrumu kimsenin böyle hırpalamaya hakkı yok, bırak boş ver, ne not gelirse gelsin annesine dönüşür.

Daha sonra çocuğunu elinden tutup mutfağa götüren ve ona okulda arkadaşlarıyla yemesi için lezzetli ve sağlıklı poğaça yapmaya başlayan, bir yandan da okulda ne olmuş, derdi var mıymış, kimle bozuşmuş, kimle barışmışın hikayelerini anlattırıp dinleyen anne, işte o an her Anneler Günü’nde bahsi geçen kutsal varlığın ta kendisi olmuştur.